PKK üstlenmedi!
GAZİANTEP katliamını PKK üstlenmedi, hatta ‘sivillere yönelik girişimimiz olmaz’ diye açıklama bile yaptı. Eğer PKK doğru bularak bu katliamı yapmışsa, sonra neden yapmadım desin? Derin devlet yapmış olamaz mı?
GAZİANTEP katliamını PKK üstlenmedi, hatta ‘sivillere yönelik girişimimiz olmaz’ diye açıklama bile yaptı. Eğer PKK doğru bularak bu katliamı yapmışsa, sonra neden yapmadım desin? Derin devlet yapmış olamaz mı?
Böyle bir akıl yürütmeye ne dersiniz?
Aklını bu şekilde yürütenler oldu. PKK mı yaptı acaba, derin
devlet mi sorusunu ortaya atıp ikinci ihtimali daha bir vurgulayan yazılar
okuduk.
Bu ‘akıl yürütme’ tarzı yeni değil. 27 Temmuz 2008’de
İstanbul Güngören’de PKK yine böyle bomba patlatarak, hamile bir kadın dahil 18
sivili öldürmüştü.
Ergenekon olamaz mı?!
BDP’li Emine Ayna’ya göre, Güngören katliamını Ergenekon
yapmıştı, Ayna’nın bir İngiliz gazetesinde çıkan sözleri şöyleydi:
“Ergenekon iddianamesi bu tür saldırılar yapacaklarını ve
medyayı kullanarak suçu Kürtlere yıkacaklarını gösteriyor...” (The Guardian, 29
Jul 2008)
PKK da iki gün önceki açıklamasında Gaziantep katliamını kendilerinin yapmadığını “devletin ve Türk basınının PKK’ya yıkmaya çalıştığını” söylüyordu.
PKK da iki gün önceki açıklamasında Gaziantep katliamını kendilerinin yapmadığını “devletin ve Türk basınının PKK’ya yıkmaya çalıştığını” söylüyordu.
O zaman Ufuk Uras’a göre de Güngören katliamıyla Ergenekon
“üzerime gelmeyin” mesajı vermiş olabilirdi!
İsmi lazım değil, sol bir sendika da yayınladığı bildiride
Güngören katliamını “kontrgerillanın yaptığını” söylemişti!
PKK yayınlarını okumak
Basında bu yönde köşe yazıları da çıkmış, hatta bazı
yazarlar da ‘uluslararası komplo’ keşfetmişlerdi katliamın arkasında.
Ben dahil bazı yazarlar ve mesela aziz dostum Hadi Uluengin,
katliamı PKK’nın yaptığını savunmuştuk. Sonunda katliamı yapan PKK’lılar
yakalandı. Ben de “PKK yapmadı” nakaratının sahiplerine “utandınız mı?” diye
bir yazı yazmıştım. (Milliyet, 4 Ağustos 2008)
Mesele, kimin tahmininin doğru çıktığı meselesi değil,
PKK’nın ideolojisini ve metotlarını doğru tanımak ve tavır alıp almamak
meselesidir. Halbuki PKK’nın terör eylemlerine ‘anlayışlı’ davrananların,
PKK’nın yayınlarını okuduklarını sanmıyorum. Oradaki totalitarizmi, kişi
kültünü, şiddet tapınmasını gören hiçbir demokratın PKK’yı eleştirmekten geri
durması mümkün olamaz.
Neden ‘biz yapmadık’ diyor?
PKK sivillere karşı böyle eylemler yapıyor, sonra “Biz
yapmadık, sivilleri hedef almayız” diyor.
PKK’nın 2008’deki “10. kongre” kararlarında, eylem yaparken
“uluslararası savaş hukukuna uygun davranmak”tan bahsediliyor! Buradaki
amaçları, “terör örgütü” değil, uluslararası hukuk içinde “savaşan” siyasi bir
örgüt oldukları görüntüsünü vermektir.
En gaddar eylemlerle yıldırma, korkutma, güç gösterisi gibi
etkileri meydana getirmeye çalışmak... Ama çeşitli diplomasi koridorlarına da
“uluslararası savaş hukuku”na göre savaşan bir örgüt olduğu mesajını vermek!..
PKK öteden beri böyle oynuyor bu kanlı oyunu... Ve, silah
bırakıp demokrasi yolunu seçmedikçe buna devam edecektir.
Bakış açısı
Metodolojik olarak böyle bir katliam, bir cinayet, sarsıcı
bir siyasi hadise meydana geldiğinde, olaya zihnimizin içindeki ideolojik
şablonlardan bakmak mutlaka yanıltıcı olur, siyonizm dersiniz, emperyalizm
dersiniz, derin devlet dersiniz...
Bazen PKK değil başka bir yasadışı örgüt de yapmış olabilir.
Zihnimizin içindeki şablonlardan değil, somut olayın
bulguları, yapılış tarzı, genel “eylemlilik” konjonktürü gibi somut veriler
açısından bakmalıyız. O zaman doğruya yakın tahmin mümkün olur, derin devlet
mi, dış güçler mi, PKK mı?..
Bu açılardan, Gaziantep katliamını PKK yapmıştır. Ahlaki
duruş, kuvvetli bir dille kınamayı, eleştirmeyi gerektirir.
Hürriyet-Taha Akyol
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder