7 Ekim 2012 Pazar

Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU - Nezle sezonu açılıyor

Nezle sezonu açılıyor
Bu aralar her gün birkaç kişi “öksürük, aksırık, kırıklık ve hafif ateşim var ne yapayım?” diye soruyor. Ne iyi ki çoğu grip değil, nezleli ve en geç bir haftada kendiliğinden iyileşebilecek. Dr. Evren Altınel sizin için nezleyle gribin temel farklarını gösteren bir tablo hazırladı

Aksırıyorsunuz, burnunuz akıyor, ürperiyorsunuz… Hafif ateşiniz de var… Yorgunsunuz. Ağrı ve kırıklık tüm bedeninizi kuşatmış gibi sanki… Muhtemelen nezleye yakalanmış olmalısınız. “Havalar da birden soğudu; giydiklerimi ayarlayamadım ve üşüttüm” diye düşünebilirsiniz ama nezlenin asıl nedeni hava değişimi değil, rhinovirus virüsleri. Kalabalık ortamlar, okul, işyeri gibi havalandırma problemi olabilen yerler, toplu taşıma araçları (özellikle de havaalanları, uçak, metro ve otobüsler) bulaşma için ideal ortamlar. Peki sorunu nasıl alt edeceksiniz?” Yaşasın Hayat! uzmanlarından Dr. Evren Altınel’in öncelikli tavsiyeleri şunlar:
“Ateşinizi düşürmek, kırıklığı ve eklem ağrılarını gidermek için ‘paracetamol’ içeren ilaçlardan yararlanabilirsiniz. Burun akıntısından çok tıkanıklığı önemlidir ve mutlaka giderilmelidir. Bu amaçla deniz suyu içeren spreyler kullanılabileceği gibi, evde bir su bardağı kaynamış ve ılıtılmış suya katılacak bir silme çay kaşığı sofra tuzuyla kolay yoldan ‘serum fizyolojik’ de hazırlayabilirsiniz. Bol sıvı tüketmek, meyve ve sebzelere ağırlık vermek, uyku düzenine dikkat etmek ve birkaç gün istirahata çekilmek de bağışıklığınızı güçlendirerek iyileşmenizi hızlandırır. Listeye iki gün üst üste bir ampul D vitaminini kırıp yoğurda ekleyerek yemeyi ve üç-beş gün günde bir-iki gram C vitamini desteği almayı da ekleyebilirsiniz.”
Altınel’in önerilerini okudunuz, bana sorarsanız iyileşmenizi daha da hızlandırıp bedeninizi kuşatan yorgunluk ve kırıklıktan çabucak kurtulmak için üç-beş gün öğle ve akşam yemeklerine ‘tavuk suyu çorbası’ ile başlamayı deneyin. ‘Bağışıklık çorbası’ diye tanımladığım bu çorbaya bol limon suyu, toz karabiber, maydanoz yaprakları, zencefil ve kırmızı pul biber eklemeyi de lütfen unutmayın!

BİR NOT
Bağışıklık desteklerinin karnesi

Eczanelerde de bulabileceğiniz pek çok bağışıklık destekleyici var ama bunların pek az arzu ettiğiniz desteği verebiliyor. İsterseniz onlara da kısaca notlar verelim:
* D vitamini: Kullanabileceğiniz en etkin bağışıklık desteklerinden biri. Kapsülleri ve ampulleri var. Yağda eriyen bir vitamin olduğu için dozajının dikkatle yapılması, gerekiyor. Notu: 10 üzerinden 10
* C vitamini: En çok tanınan bağışıklık destekleyicisi olsa da ününü gerçekten hak edip etmediği hâlâ tartışmalı. Bana göre bağışıklığım güçlü olsun diye her gün C vitamini yutmanın (eğer yeteri kadar meyve, sebze yiyorsanız) pek gereği yok. Sadece hasta olduğunuz dönemlerde üç-beş günlük C vitamini kürleri yapmanız yeterli olabilir. Notu: 10 üzerinden 7
* Çinko: Çinko azlığının bağışıklığı zayıflattığı birçok defalar gösterildi. Ama kan çinko seviyelerinin vücudun gerçek çinko rezervlerini yansıtmayabileceği de biliniyor. Ama şu nokta kesin: Gribim, nezleyim çinko içeyim de geçsin diye düşünmek de çinko fakiri olmak da yanlış. Notu: 10 üzerinden 8
* Betaglukan: Ülkemizde çok satılan bağışıklık desteklerinden biri olsa da hakkında kesinleşmiş bir hüküm yok. Yani işe yarayıp yaramadığı net olarak açık değil. Notu: 10 üzerinden 4
* Umklaoba: Güney Afrika kökenli bir bitkiden elde edilen bu özlerin bağışıklık sistemini olumlu etkilediğini gösteren çalışmalar var. Notu: 10 üzerinden 8
* Sambucus özleri: Bu bitkisel desteğin de bağışıklık sistemini olumlu yönde etkilediğini gösteren çalışmalar son yıllarda ardı ardına yayınlandı. Denenebileceğini düşünüyorum. Notu: 10 üzerinden 8
* Omega-3 yağları: Özellikle DHA’nın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini düşündüren güçlü kanıtlar var. Ben de sık sık faydalanıyorum. Notu: 10 üzerinden 9
BİR BİLGİ
Bağışıklık nasıl güçlenecek?


Aslında hepimiz çok güçlü bağışıklık sistemlerine sahibiz. Yeter ki bu sistemi zayıf düşürmeyelim. Gözlemlerimize göre bağışıklık zayıflığının nedeni sağlık sorunlarımızdan çok bizim yanlışlarımız, hatalarımız. Bağışıklığı zayıflatan, güçten, kuvvetten düşüren, dolayısıyla virüslerin bakterilerin bedenimizi istila etmelerini kolaylaştıran sebeplere gelince…
1 Uykusuzluk çok önemli bir faktör. Uykusuz geçen günleri ateşli hastalıkların izlediğini çoğumuz zaten biliyoruz.
2 Beslenme yanlışları çok etkili. Yetersiz beslenmek özellikle vitamin, mineral ve antioksidan zengini yiyeceklerden, proteinlerden uzak kalmak, kırmızı eti, balığı, tavuğu, yoğurdu, peyniri, kefiri ihtiyacımız kadar tüketmemek bağışıklık sistemini kısa bir sürede zayıflatabiliyor. Özellikle demir, çinko ve selenyum gibi minerallerin, C, B ve D vitamini eksikliklerinin bağışıklık sistemini takatsiz bıraktığı birçok kez kanıtlandı.
3 Yoğun stres, üzüntüler, endişeler, panik durumları, çözülemeyen ruhsal sorunlar, uzamış kaygı bozuklukları da bağışıklık dengesini bozuyor.
4Hareketsiz bir yaşam da bağışıklığın düşmanı. Tembel, aktiviteden uzak bir hayat tarzı, hele bir de obeziteyle birleşmişse bağışıklık sistemini güçsüz düşürebiliyor.
5 Soğuğa maruz kalmak tehlikeli. Uzun ya da kısa süreli soğuğa maruziyet (üşütmek) özellikle zor dengelenen bir bağışıklık yapısı olanlarda, örneğin yaşlılar ve hastalarda bağışıklık sistemini altüst edebiliyor.
BİR TABLO
Nezle mi grip mi?

BELİRTİLER NEZLE GRİPAteş: Nadir Mutlaka; Sıklıkla çok yüksek
Baş ağrısı: Hafif İlk ve en önemli belirtilerden biri
Genel beden ağrıları: Nadir, hafif Olağan; Bazen çok şiddetli
Yorgunluk: Bazen Şiddetli; 2–3 haftaya kadar uzayabilir
Bitkinlik ve tükenmişlik hissi: Hemen hiç görülmez İlk ve en önemli belirtilerden biri
Burun tıkanıklığı: Çok sık Bazen
Aksırma: Olağan Bazen
Boğaz ağrısı: Nadir Bazen
Göğüs ağrısı, öksürük: İkincil enfeksiyonlarla Olağan; Bazen ciddi boyut kazanabilir
Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU  - Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder